Elazığ'da
yapmadan dönme
Elazığ’ın doğal meralarında yetişen hayvanlardan elde edilen tulum peyniri, süt, kaymak, tereyağı ve el açması patila ile kahvaltı yapmalısınız.
Elazığ efsanelerini ve türkülerini dinlemeli, halk oyunlarını izleyerek yerel kültürü tanımalısınız.
Kapalıçarşı ve Bakırcılar Çarşısı’nı ziyaret ederek süt ürünleri, orcik, pestil, kofik, pekmez, badem şekeri, dut pekmezi ve eşbabiye denilen kuru meyvelerden Elazığ’a özgü sekiz köşeli şapkaya ve bakır mutfak gereçlerine varan çeşitlilikte yerel ürünleri görmeli ve alışveriş yapmalısınız.
Harput Köftesi’nin, Harput Küncülü İçli Köftesi’nin, Gömbe’nin, peynirli ekmeğin, Kofik Dolması’nın, Çırçır Şelalesi veya Keban Barajı’nda yetiştirilen alabalığın, Ağın Leblebisi’nin, vişne dondurmasının ve sayısı yüzden fazla diğer yöresel Elazığ yemeklerinin tadına bakmalısınız.
Mevsim yazsa Keban Barajı ve Hazar Gölü’nde yüzmenin ve su sporlarının, bahar veya kış ise göl kenarında yürüyüş yapmanın ve buradaki restoranlarda bulunan lezzetlerin keyfini çıkarmalısınız.
Hazarbaba Dağı’nda kışın göl manzarasına karşı kayak yapmalısınız.
Harput’u gezerek Harput Kalesi’nde, Cemşit Bey Hamamı’nda, Meryem Ana Kilisesi’nde, Ulu Cami’de tarih yolculuğuna çıkmalısınız.
Elazığ türbeleri ziyaret edilerek ermiş ve âlimlerin hayat hikâyeleri, kerametleri, felsefeleri ve efsanelerini dinlenmeliniz.
Kara Leylek Kanyonu’nu tekne ile gezmeli, buradaki mağaraları ve dünyada az bulunan kara leylekleri görmeli, Saklıkapı Kanyonu’nda trekking yapmalısınız.
Golan Kaplıcaları’nın şifalı termal sularında ve Peri Suyu Vadisi’nin doğal güzelliğinde stres atılmalısınız.
Ağın ilçesine giderek buradaki restore edilmiş tarihi evleri, Bademli Kaya Mezarları’nı, Hastek Kalesi’ni, Balkaya Gölü’nü, tarihî çınar ağaçlarını görmeli, Elazığ’a özgü Ağın Leblebisi’nin yüzyıllardır değişmeyen geleneksel üretimine ve lezzetine tanık olmalısınız.